top of page

AHİM YALÇINKAYA KARARI SONUCU BENZER DOSYASI OLANLAR NE YAPMALI


Ahim 26/09/2023 tarihinde Yalçınkaya kararını açıkladı .Halen bu kararda belirtilen hukuka aykırılıklar ve yapılan yanlışlıklar bir çok devam eden yada biten dosyalar da olduğu bilinmektedir , peki bu devam eden dosyası olanlar;



Halen ilk derece mahkemesinde yargılaması devam eden daha ilk derece mahkemesince bir karar verilmemiş olan ve halihazırda tutuklu olan veya tutuksuz yargılananlar.

İlk derece mahkemesince mahkumiyet kararı verilmiş bu nedenle dosyası Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinden birine ,istinafa gitmiş tutuklu ve tutuksuz olanların dosyaları

Temyiz aşamasında; ya ilk derece mahkemesinin kararının temyizi veya Bölge Adliye mahkemesi Ceza dairesinin kararının temyizi neticesi Yargıtayda olan dosyalar

Yargıtay tarafından onanmış ve mahkumiyeti kesinleşmiş olan dosyaları olanlar bu karar ile ne yapabilirler.

Ahim kararında ; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 7. maddesinin (kanunsuz ceza olmaz) ihlal edildiğine ,Avrupa Sözleşmesi'nin 6 § 1 maddesinin (adil yargılanma hakkı) ihlal edildiğine , Sözleşme'nin 11. maddesinin (toplanma ve örgütlenme özgürlüğü) ihlal edildiğine karar vermiştir.

Kararda ,Türk makamları, silahlı terör örgütüne üyelikten mahkûm edilme gerekçeleri ;yerel mahkemelerin küresel bir uygulama kisvesi altında FETÖ/PDY üyelerinin özel kullanımı için tasarlan - dığına karar verdiği "ByLock" adlı şifreli mesajlaşma uygulamasını kullanmasına dayandırılmıştı.

Gerçekten de, ByLock kullanmış olan herkes, ilke olarak, yalnızca bu temelde silahlı terör örgütü üyeliğinden mahkum edilebilirdi. Mahkeme, Türk yargısının ByLock deliline ilişkin bu tür tek tip ve küresel bir yaklaşımının, söz konusu suçla ilgili olarak ulusal hukukta öngörülen gerekliliklerden ayrıldığına ve keyfi kovuşturma, mahkumiyet ve cezalandırmaya karşı etkili güvenceler sağlayan 7. maddenin amaç ve hedefine aykırı olduğuna karar vermiştir.



Ayrıca, Sayın Yalçınkaya aleyhindeki ceza yargılamasında, özellikle kendisini ilgilendiren ByLock delillerine erişimi ve bu delillere etkili bir şekilde itiraz edebilmesi ile ilgili olarak, 6. madde kapsamındaki adil yargılanma hakkını ihlal eden usulü eksiklikler olmuştur. Halihazırda Mahkeme'nin dosyasında Sözleşme'nin 7. ve/veya 6. maddeleri kapsamındaki benzer şikayetleri içeren yaklaşık 8.500 başvuru bulunmaktadır ve yetkililerin yaklaşık 100.000 ByLock kullanıcısı tespit ettiği göz önüne alındığında, potansiyel olarak çok daha fazlası yapılabilir. İhlal bulgularına yol açan sorunlar sistemik nitelikteydi. Mahkeme, 46. Madde (kararların bağlayıcılığı ve uygulanması) uyarınca, Türkiye'nin, özellikle Türk yargısının ByLock delillerine yaklaşımıyla ilgili olarak, bu sistemik sorunları ele almak için uygun şekilde genel önlemler alması gerektiğine karar vermiştir

Bu kararda belirtilen ByLock, Bankasya ,sendika ve dernek üyeliği olanlar ile AİHM’in13.12.2022 tarihinde açıkladığı Güngör ve Diğerleri (59639/17) kararında “tanık ifadelerinin” delil değeriyle ilgili olarak kararı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından 31/05/2022 tarihinde karara bağlamış Taner Kılıç kararı da ilgi gösterilerek mahkemelere dilekçeler yazılabilir.

AİHM kararları üye devletler için bağlayıcıdır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46. maddesine göre Sözleşmeye taraf tüm devletler AİHM kararlarına uymaya mecburlardır.

AİHM’min bir kararının infazı Mahkemenin hükmettiği adil tazminatın ödenmesi ile sınırlı değildir. Söz konusu üye devletin, AİHM kararlarının tam anlamıyla infaz edilmesini temin etmek için başka tedbirler (bireysel ve genel tedbirler) alması gerekir. Bireysel anlamda alınan tedbirler, bir ihlalin sonuçlarını ortadan kaldırmaya yönelik alınması gereken tedbirlerdir (Örneğin bir sanığın haklarının ihlal edilmesi nedeniyle serbest bırakılması ya da yargılamanın yenilenmesi). Genel tedbirler ise gelecekteki benzer ihlalleri önlemek için alınması gereken tedbirlerdir (örneğin mevzuat değişikliği, mahkemelerin içtihatlarının ya da idari uygulamanın vs. değişikliği).

Anayasa 90 m son fıkra “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası anlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası anlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası anlaşma hükümleri esas alınır.”

Bu izah edilen hukuki gerekçelerle mahkemelerden Ahimin vermiş olduğu karara göre karar vermesini isteyebiliriz.

İlk derece mahkemesinde yargılaması devam eden dosyalarda ,mahkemeye istinaden Mesela Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesi veya Samsun 3.Ağır Ceza mahkemesi başlığı ile kendi dosyanızın -dada bu kararda belirtilen deliller ,hukuki gerekçeler ile yargılandığınız , ancak Ahimin bu kararı ile bu deliller ve bu hukuki gerekçelerle Mahkumiyet hükmü verilememesine ,tutuklu ise tahliyeye karar verilmesine ve Beraatine karar verilmesi yönünde bir karar verilmesini talep edebiliriz.

Dosyamız Bölge İdare Mahkemesinde ise , misal Samsun bölge adliye mahkemesi 3.Ceza Dairesi veya dosyanız nerede ise o mahkemeye istinaden ,kararda belirtilen deliller ,hukuki gerekçeler ile yargılandığınız , ancak Ahimin bu kararı ile bu deliller ve bu hukuki gerekçelerle ilk derece mahkemesinin Mahkumiyet hükmü verememesine ,tutuklu ise tahliyeye karar verilmesine ve Beraatine karar verilmesi yönünde ilk derece mahkemesinin kararının bozulması yönünde yada talebimiz gibi bir karar verilmesini talep edebiliriz.

Dosyamız Yargıtayda temyiz aşmasında ise; Yargıtay 3.Ceza Dairesi ne istinaden ,kararda belirtilen deliller ,hukuki gerekçeler ile yargılandığınız , ancak Ahimin bu kararı ile bu deliller ve bu hukuki gerekçelerle ilk derece mahkemesinin veya Bölge Adliye mahkemesi .. Ceza Dairesinin Mahkumiyet hükmü verememesine ,tutuklu ise tahliyeye karar verilmesine ve Beraatine karar verilmesi yönünde ilk derece mahkemesinin ve Bölge Adliye mahkemesi .. Ceza Dairesinin kararının bozulması yönünde bir karar verilmesini talep edebiliriz.

Dosyamız Yargıtay tarafından onanmışsa ve mahkumiyetimiz artık kesinleşmiş ise , hükümlü yada cezanızı bitirmiş olsanız dahi başvurulacak yol ; CMK da düzenlenmiş olan,

Hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi nedenleri

Madde 311 – (1) Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir dava, aşağıda yazılı hâllerde hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülür:

a) Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa.

b) Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaşılırsa.

c) Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiş ise.

d) Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmış olup da bu hüküm kesinleşmiş diğer bir hüküm ile ortadan kaldırılmış ise.

e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa.

f) Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya ceza hükmü aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi. Bu hâlde yargılamanın yenilenmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilir.[118]

(2) Birinci fıkranın (f) bendi hükümleri, 4.2.2003 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararları ile, 4.2.2003 tarihinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanır.

Yargılamanın Yenilenmesine kimler başvurabilir?


Yargılamanın yenilenmesi istek üzerine yapılabilir. Mahkeme kendiliğinden yargılamanın yenilenmesine karar veremez. Yargılamanın yenilenmesini, hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı olan kişi isteyebilir.

Yargılamanın Yenilenmesi için bir süre varmı?


Yargılamanın iadesi başvurusu kural olarak herhangi bir süreye bağlı tutulmamıştır. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311/1-f bendinde yargılamanın yenilenmesinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebileceği düzenlenmiştir. AİHM kararları neticesinde yargılamanın yenilenmesi istemi süresi, madde hükmü gereği AİHM kararlarının kesinleştiği tarihten itibaren 1 yıldır ve bu süre hak düşürücü süredir.

Yargılamanın Yenilenmesi Talebi nasıl yapılmalı?


Yargılamanın yenilenmesi talebi 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 317. Maddesinde şu şekilde düzenlenmiş “Madde 317 – (1) Kanun yollarına başvurma hakkındaki genel hükümler, yargılamanın yenilenmesi istemi hakkında da uygulanır.


(2) Yargılamanın yenilenmesi istemi, bunun yasal nedenleri ile dayandığı delilleri içerir”. Gereğince istemin yasal nedenleri, dayandığı delilleri içermelidir

Yargılamanın Yenilenmesi Talebi nereye yapılmalı?


. Başvuru yazılı bir dilekçe ile yapılmalıdır. Yargılamanın yenilenmesi talebi hükmü veren mahkemeye yapılmalıdır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 303. maddesi gereği Yargıtay’ca davanın esasına hükmedilerek hukuka aykırılığın düzeltildiği hallerde, yani Yargıtay’ın hüküm kurduğu hallerde ve yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak temyiz yargılaması yapmış olan Yargıtay hâkimlerinin suç teşkil eden görev kusurları ileri sürülmüşse, istisnai olarak yargılamanın yenilenmesinde yetkili makam 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 318. maddesi 2. fıkrasına göre Yargıtay’ın ilgili, hükmü kuran dairesidir.

Yargılamanın yenilenmesi talebi üzerine dilekçe yargıtay ilgili mahkemeye gönderilir. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 23/3 maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi davası ilk hükmü veren mahkeme hâkimi tarafından görülemez. Mahkeme başvurunun kabule değer olup olmadığına karar verir. Yargılamanın yenilenmesi başvurusu reddedilirse başvuru sahibi yeni bir yargılamanın yenilenmesi nedeniyle tekrar başvuruda bulunabilir. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 312. Maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi istemi hükmün infazını ertelemez, buna rağmen mahkeme hükmün infazının geri bırakılmasına ya da durdurulmasına karar verebilir. Yargılamanın yenilenmesi başvurusu üzerine mahkeme tarafından verilen infazın geri bırakılması bırakılmaması veya durdurulması durdurulmaması kararlarına karşı itiraz yoluna gidilemez.

Mahkeme tarafından verilen karar eğer olumsuz olursa bunun ile 30 gün içerisinde Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru yoluna gidilebilir. Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvurunun da olumsuz olması halinde Ahime 4 aylık sürede başvuru yapılabilir.

Tabi bu işlemlerin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için bir avukat yardımı alınması başvurularınızın daha etkin ve güçlü olmasını sağlayacaktır.



 
 
 

Comments


Biz Size Ulaşalım

Mail adresiniz bize ulaştı, size döneceğiz.

©2022, ÖLÇEK HUKUK DANIŞMANLIK 

bottom of page